İlginç bir olasılık sorusu

Moralin mi bozuk…

Hayatımda bugünkü kadar güldüğümü hatırlamıyorum…

Adamın biri dolar yükseliyor dedi; Dış güçler yapmıştır dedim.

Piyasa kötü dedi; Ezan dinmez, bayrak inmez dedim.

Yani gülmekten gerisini ve olanları anlatamıyorum.

Benim bunları deme olasılığım %0 dan bir kaç gün içinde %100’e ulaştı…

Cehalet mutlulukmuş tavsiye ederim.

1 Beğeni

İşten gelirken aklıma benzer yapıda bir soru üretmek geldi. Belki çözümü daha iyi anlamak için işe yarayabilir. Farzedelimki renkli gözlü veya koyu renk gözlü olma olasılığı 1/2 olsun. Yani işi genetikten arındırıp matematiksel bir hale getirelim. Veya başka bir örnek de olur önemli değil.

Soruyu şu şekle getirelim. İki çocuklu bir aileden birisi renkli gözlüyse diğerinin erkek olma olasığı nedir?

Öncelikle tüm çocuk olasılıklarını yazayım. 16 farklı versiyon.

renkli kız ---- renkli kız
renkli kız ---- renkli erkek
renkli kız ---- koyu kız
renkli kız ---- koyu erkek
renkli erkek ---- renkli kız
renkli erkek ---- renkli erkek
renkli erkek ---- koyu kız
renkli erkek ---- koyu erkek
koyu kız ---- renkli kız
koyu kız ---- renkli erkek
koyu kız ---- koyu kız
koyu kız ---- koyu erkek
koyu erkek ---- renkli kız
koyu erkek ---- renkli erkek
koyu erkek ---- koyu kız
koyu erkek ---- koyu erkek

Bunlardan en az birisinin renkli gözlü olduğunu bildiğimize göre ikisi de koyu olanları eleyebiliriz.

renkli kız ---- renkli kız
renkli kız ---- renkli erkek
renkli kız ---- koyu kız
renkli kız ---- koyu erkek
renkli erkek ---- renkli kız
renkli erkek ---- renkli erkek
renkli erkek ---- koyu kız
renkli erkek ---- koyu erkek
koyu kız ---- renkli kız
koyu kız ---- renkli erkek

koyu erkek ---- renkli kız
koyu erkek ---- renkli erkek

geriye kalan 12 olasılık uzayından renklinin karşısında erkek cinsiyeti var mı diye bakalım.

renkli kız ---- renkli erkek

renkli kız ---- koyu erkek
renkli erkek ---- renkli kız
renkli erkek ---- renkli erkek

renkli erkek ---- koyu erkek

koyu erkek ---- renkli kız
koyu erkek ---- renkli erkek

Renklinin karşısında kız olanları da temizledikten sonra geriye 7 olay kalıyor. Olay/Uzay yani 7/12 yaklaşık %58 e çıkardı durumu.

Deniyorum:

n = (2 * 2) ** 2
p = probability_mass_function(n=n, k=n//2, p=1/2)
print(p)

Sonuç:

0.5981903076171875

:thinking:

Hayir (sanirim), duz discrete uzayda sayimdan dogan olasilik soruluyor (sanirim):

cinsiyet1 kriter1 cinsiyet2 kriter2 -> C=biri 0, *N* = digeri kiz

e 0 e 0 -> C
e 0 k 0 -> C *3* 
e 0 e 1 -> C
e 0 k 1 -> C *1* 
k 0 e 0 -> C *3* 
k 0 k 0 -> C *3* 
k 0 e 1 -> C
k 0 k 1 -> C *1* 
e 1 e 0 -> C
e 1 k 0 -> C
e 1 e 1 ->
e 1 k 1 ->
k 1 e 0 -> C *2* 
k 1 k 0 -> C *2* 
k 1 e 1 ->
k 1 k 1 ->

Cinsiyet e/k 50%/50%, super.
Diger kriteri Pazartesi ~ Pazar yerine 0/1 alalim. 50/50. Haftanin ilk yarisi/son yarisi diyelim mesela.

Cocuklardan biri haftanin ilk yarisinda dogduysa…
(C olmayan, - 1 - 1 satirlar elendi)

Digerinin k olma ihtimali nedir?
(*1* + *2* + *3*) / C

Soldaki ilk yarisinda dogdu (0), sagdaki kiz → 1
Sagdaki ilk yarisinda dogdu (0), soldaki kiz → 2
Ikisi de ilk yarida dogdu (0), herhangi biri kiz → 3

7 / 12 = %58.(3)

Her sekilde (n/2 + 1) / n, %50’den biraz daha fazla cikiyor. Cocuklarin ikisinin de ilk kritere uydugu 4 durumdan 3’unde “digeri kiz” tuttugu icin yarimlik bozuluyor.

Bu arada siralamayi degistirsek (kriteri de =1 yapsak) daha mi okunur oluyor acaba:

e 0 e 0 ->
e 0 k 0 ->
k 0 e 0 ->
k 0 k 0 ->
e 0 e 1 -> C
e 0 k 1 -> C
k 0 e 1 -> C *2* 
k 0 k 1 -> C *2* 
e 1 e 0 -> C
e 1 k 0 -> C *1* 
k 1 e 0 -> C
k 1 k 0 -> C *1* 
e 1 e 1 -> C
e 1 k 1 -> C *3* 
k 1 e 1 -> C *3* 
k 1 k 1 -> C *3* 

Veya 3’u kaldirsak:
Soldaki ikinci yarisinda dogdu (1), sagdaki kiz → 1
Sagdaki ikinci yarisinda dogdu (1), soldaki kiz → 2

e 0 e 0 ->
e 0 k 0 ->
k 0 e 0 ->
k 0 k 0 ->
e 0 e 1 -> C
e 0 k 1 -> C
k 0 e 1 -> C *2*
k 0 k 1 -> C *2*
e 1 e 0 -> C
e 1 k 0 -> C *1*
k 1 e 0 -> C
k 1 k 0 -> C *1*
e 1 e 1 -> C
e 1 k 1 -> C *1*
k 1 e 1 -> C *2*
k 1 k 1 -> C *1* *2*

“Sadece birinin 1 oldugu” dersek alt dortlu gidiyor, %50
“Soldakinin 1 oldugu” dersek ust dortlu ve 2’ler gidiyor, %50

Seçimden önce dış ticaret açığından, kurdan ve rezervlerden yeterince bahsettim.
Ekmez bulamazlarsa, gerekirse soğan yeriz diyenler, reisi şişte çevirirler de dedim.

Üzüntüm cehaletin sonuçlarını bilmememden değil, yorgunluktan ve işsizlikten.

İşsizlik zor şey.

Yoksa, Sikkim’de değil.(Lütfen sansür yapmayın, Sikkim Hindistan’da bir eyalet.)

1 Beğeni

Düşündükçe acaba yanlış mı yapıyoruz demeye başladım.
Zaten seçimden önce de Kılıçdaroğlu %53 alır diye hesaplıyordum. Olasılık ve istatistik hesaplarında o günden beri şüpheciyim. :slight_smile:

Yahu ben her ilden üniversite öğrencilerini tabakalı örnekleme gibi yaptığım twitter botlarımın anketlerinde %56 lardaydı KK.
Gençlerde çoktan değişti iktidar.
Ama işte, yaşlılarla olacak iş değil.
Bir zahmet kenara çekilirse, şöyle genç, montaj ve kurgu için malzeme vermeyen, biri olursa inşallah paketlenir gider hepsi.

İşsizlik yok…

Bayrak inmez, ezan dinmez.

Sana da lolo… Bkz: Bize de mi Lo Lo Anlamı ve Hikayesi (evvelcevap.com)

Yok ya ben cidden işsizim.
Youtube içeriği hazırlayıp kazanacaktım da, şartlar ağır bastı ve örgütlenirken zaman kaybettim.
Zaten ne yapmaya kalksam memleketle uğraşmaktan kendime vakit ayıramıyorum.
İşçiyim ben işçi kalayım diyorum ama iş yok.

“İş yok değil ya iş beğenmiyorlar” deme lütfen.
Telefonumu çıkarmaya da mecalim yok.

Tam da çıkar telefonun diyecektim hevesimi kursağımda bıraktın.

İki kişiden biri nasıl olsa denk getiririm diyorum hep senin gibilere denk geliyor. :slight_smile:

İstatistik güvenilmez bilim söylüyorum kimse inanmıyor.

İstatistik güvenilmez bir bilim değildir, aksine “güven aralıkları” konusu vardır.
Önemli olan hataların kontrolü ve hata örüntülerinin tanımasıdır.
Ondan sonra gerisi kolay.
Benim gibi birine denk gelmeyi ben de hiç istemezdim.
Kimse kendi gibi olmasın zaten.
Herkes başkalaşsın.
Zira “kimseyle yaşlanmak istemem, kendimle bile”.

Doğru tespit edebilirsen…

Zaten problem de bu.

Zamanın biri , bir tesiste çalışıyorum, bir çok birimi olan. O kadar çok elimde kaza istatistiki var ki, hangi mevsimde hangi ayda, hangi günde hangi atölyede kim hangi kazayı yapacak artık bilgi sahibiyim.

Hatta bazı günler bu gün kaza olacak deyip, revirde duran ambulansı ilgili atölyenin önünde utacak kadar.

Sonra da yaka paça kaza yapanı hastaneye taşıyoruz.

Sonra bir gün aklıma gelidi. Bir başka açıdan bakayım dedim…

Meğer bizim bazı muhterem çalışan işçilerimiz, ayın 14 maaş alıyorlar ve herkese borç takmışlar ve maaş çekecekleri günün bir gün öncesi hastanelik oluyor.

Ben de istatistik biliminin ve benim zekam sayesinde kazaları tahmin edebiliyorum sanıyormuşum.

İstatistik bilimi insan aklının sınırlarını keşfedemez. Olasılıkların dışında olasılıklar üretme kabiliyetleri vardır.

Boru yetmedi fıkrası gibi…

Edit:

Aklıma bir tane daha geldi.

Yaşlılık işte.

Çalışanların boşanma istatistiklerine bakıyorum. Ciddi oranda artış var. Ne oldu bu adamlara boşanmalar ard arda iyice psikolojileri bozuk, riskli işlerde kimi nasıl görevlendireceğimizi kırk kere düşünür hale geldik.

Meğer arkadaşlar, önce bir bankadan yüklü miktarda kredi çekip, sonra hatunu boşayıp, sonra da hatuna ciddi miktarda nafaka bağlatıp. Sonra da bankanın kredisine çöküyor ödemiyorlarmış.

Nafaka öncelikli olduğundan icralar sırada beklerken adamlar bankanın kredisini eziyorlarmış.

Bunu istatistikle tespit edebilmek için ne tür bir güven aralığı yada netür bir hata öngörüsünde bulunabilirsin bilemiyorum.

Kulağımın arkası dahil denendiğinden her ihtimali hesaplamanın mümkün olmadığı ve her ihtimalin hesaplanmadığı durumda da istatistiğin bir işime yaramadığını, her zaman murphy kanunlarına sadık kalmam gerektiğini düşünüyorum.

İnsan aklının sınırlarını keşfedemezse, insan aklı sınırsızdır. Ama böyle bir şey yok.
İstatistikçiler bunu tespit edemiyorsa, ellerinde yeterince veri yoktur.
Kaldı ki, insan ara sinir nöronlarının sınırları tespit edilebilir.
Hatta işleyebilecekleri maksimum veri bile keşfedilebilir.
Sitoloji de, nöroloji de ve hatta ölçme aygıtları da yeterince gelişti bu konuda.

Olasılıkların dışında olasılıklar üretme kabiliyetleri var, diye bir önerme doğru değil.

Olasılık uzayına, yani anakütleye ulaşmak her zaman zor olsa da, olasılık uzayının dışında bir şey “zaten yoktur” demektir.
Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı olamayacağına göre, bu da yanlış bir önerme.

Türkiye şartlarında bir işçinin, bir maaş yüzünden kırıyor diye fazla büyütmemek lazım. Aksine, bunu düşünecek hale gelmelerini büyütmek lazım.
Zira 9-6 çalışan bir insanın “kendine” vakit ayırması mümkün değilken, Türkiye şartlarında “kendi” diye bir şey ortadan kalkıyor.
Ambulans da bunun dışa vurumu olarak oraya geliyor işte.

Neyse, “Garibanın yüzü gulür mü…

İnsanın aklının sınırını, insan aklı ölçemiyor. Sınırı yok derken bunu kastettim.

Zaten hep veri yetmez. Sorun da bu.

Önerme bu değil. Olasılık hesaplamasında kullanacağın kümenin bir şekilde dışında kalmayı başarıyorlar diyelim.

Zaten sınırını doğru çizememe probleminden bahsediyorum. Konu da bu. Sınırı çizebilsek istatistiği tutturuz. Sınır çizemeyeceğim kadar enteresan alanlara taşabiliyor.

Bahsettiğim işçinin maaşı şu an 40 Bin tl civarında. Ben işi kırıyor diye dert etmiyorum. Zamanında peşinden yapmak zorunda kaldığım evrak ve prosedür nedeniyle anlattım.

Adamlar emekli olunca alabileceğinden fazlasını bir seferde bankadan patlatıp hayatını yaşıyor anlayacağın. Tabi o zamanlar kredi almak şimdiki gibi zor değil. Şimdi ev alana 150 bin veriyorlar benim anlattığım dönem 2005 civarı, adamlar 1 Milyon TL kredi patlatıyordu şimdiki parayla.

İşi kıran rutin kazalı arkadaşlar da çevresine o zamanın parası 500 bin tl den az borç takmamışlardı.

Yani zaten bu sınırları çizmenin olalasılık evrenini tanımlanın zorluğu istatistiğin kullanışlılığını azaltıyor.

Ah, işler keşke metal yorulma deneyi gibi olsa orada işler kolay, insan faktöründen arındırınca kopma zamanına kadar tahimin çıkartırız da. İş insan faktörü olunca evrenini alt üst ederler.

Konu senin twitter istatistiklerinden geldi. İnsan istatistiklerinin zorluğunu anlatmaya çalışıyorum.

Buraya konuyu derinleştirmek istediğim commentler yazmak isterdim.
Galiba şimdilik sadece “Ezan dinmez, bayrak inmez” felan diye slogan atıp dağılsam daha iyi.
Böylelikle normal dağılmış olurum, sıkıntı olmaz.
En iyisi normal dağılacaksın…

1 Beğeni

Son iki gündür bu slogan sayesinde ne kadar güldüğüme inanamazsın.

Bana da bir iş bulun da ben de güleyim ba…
@dildeolupbiten özür dileyeceğim sonra özel olarak senden.

Yazılımda iyi para varmış, yapay zeka falan. Öyle diyolla…

Sanırım, ikiniz de yanlış yapmıyorsunuz. Ve sanırım ben de yanlış yapmıyorum. Siz olay uzayını eleyerek, ayırarak, durumları ortaya koyarak, hesaplama yapıyorsunuz. Benim yaklaşımımda ise 16 ihtimalin hepsi olay uzayını oluşturuyor. 8 ise p = 1/2 altında beklediğimiz başarı sayısıdır (erkek olma sayısı). Dolayısıyla her biri 1/2 olasılıkla gerçekleşen 16 adet birbirinden bağımsız deneyde 8 kez gerçekleşmesini beklediğimiz bir durumun gerçekleşme olasılığını hesaplayan bir yöntem izledim.

Ufak sapmalar var:

n = 196 için
olay/tüm uzay: 0.5284595537174012
olay/parçalı uzay: 0.5192307692307693

n = 16 için
olay/tüm uzay: 0.5981903076171875
olay/parçalı uzay: 0.5833333333333334

1 Beğeni