Sıfırdan vinç tasarlayabilirim. Zaten ironi yaptım. Birazcık da espiri…
Mesele buysa eğer, mantıklı tartışayım;
Zorluk ve basitlik diye bir şey yok, bunlar insan yanılsaması. İnsanlar genel olarak amaçlarına uygun şeylere daha az zaman, mesafe ve yöntemle ulaşabildiklerine kolay, daha çok zaman, mesafe ya da yöntemle ulaşabildiklerine zor derler.
Hiçbir zaman varlık Hegel’in dünyası gibi başının üzerinde durmuyor. Aksine, Marx’ın dünyası gibi ayaklarının üzerinde duruyor.
Tıpkı deniz kızını, insanın yarısı ile balıkların yarısından düşünerek hayal etmesindeki gibi, insanın ürettiği bütün kavramlar gerçek dünyanın parça ya da bütün olarak, uzaysal olarak içerlemesine ve dıştalamasına gerçeklğini temsil etmek için üretilir. Bazı kavramlar başarılıdır, bazıları başarısızdır.
Genelde kavramların bu konudaki temsilinin başarısı ya da başarısızlığı toplumsal hafızadaki temsil ettiği anlamına(toplumsal hafızanın kavram setindeki bağlamına) göre değerlendirilse de; aslında bilimsel olup olmamasına göre değerlendirilmelidir.
Tıpkı insanlığın düşün dünyasının çok tanrılı dinlerden, tek tanrılı dinler, oradan teolojiye, oradan metafiziğe, oradan ampirizme, oradan materyalizm ve pozitivizme ve sonunda diyalektik materyalizme evrilmesi gibi, bütün düşün dünyasındaki kavramların amacı, gerçekliği olduğu gibi temsil etmektir.
Bütün mesele insan toplumlarının içinde kullanıldığı sıradaki kavram setinin bağlamının başarısıdır…
Mesela popüler tartışmları bilirsiniz “Almanca şu kelimenin mesela türkçe de karşılığı yok” gibi… Bu dilin yetersizliği değil, gerçekliğin, o toplumda, o kavramı yansıtmaya ihtiyaç duyacak şekilde henüz oluşmamış olması ile ilgilidir.
Bunu, Programlama dilleri açısından konuşacak olursak, bazı diller, o dilleri oluşturan programcıların ya da programcı çevresinin amaçlarına uygun şekilde gelişim izlemiştir. Çünkü gerçeklik onu öyle sürüklemiştir.
Mesela Python ile Veri Bilimi ve Makine öğrenmesi gibi kütüphanelerin gelişmesi ya da C++ gibi dillerde ise daha çok 3d kütüphaneler vs. gelişmesi…
C bilenler için, kapsüllemeyi anlamak daha kolay geliyor benim gördüğüm. Ama örneklemenin mantığını ise Python ile anlamak daha kolay. Bu işte bu dillerin kendi amaçlarına uygun gelişimi ile ilgili galiba.
İnsan toplumu için de bu durum böyledir.
El Hasıl kelam, gaybda bir şey yok. Sadece insanın kendi cehaletinin yarattığı “idealar dünyası” ya da “fenomenler” var. Her şey gerçektir. Ve sadece o bizi özgür kılacak.
(Bu da böyle bir anım.)