Bazen diyorum ki kendime, bu eşitliği neden sağlamıyorlar;
sonra diyorum ki kendime “ya tevhid senin çalıştığından, çabaladığında 10 kat daha fazla emek harcayan insanlar var”
bu fikri düşününce de her eğitim kurumunun aynı eğitim düzeyine, geliştirme düzeyine ve imkan düzeyine sahip olmamasını doğru buluyorum. Yani kendime şunu da söylüyorum. Senden 10 kat fazla emek harcamış birinin senden bir farkının olması lazım. Zaten bu bir yarış. Ne kadar çok çaba sarf edersen karşılığını bir o kadar alıyorsun. İkisi arasında boğulup kalmışım.
Hepsinin eğitim düzeyi aynı olsun ve düşük değil epey yüksek olsun. Hepsi,
gibi olsun(örnek veriyorum). Ben kendimi herkesin eşit olduğu şartlar arasında geliştirip öne çıkayım. O zaman daha belirgin olur. Bunu neden söylüyorum çünkü harran da kendisini aşırı derecede geliştirmiş bir mezun ile kendisini hiç geliştirmeyen bir ODTÜ mezununu yan yana koyunca iş veren diplomaya bakıp tercih ediyor. Çooooook nadir gördüm kimin ne kadar iyi iş yaptığına bakıp da tercihte bulunan. Canım sıkkın.
Ders çalışmadan, matematik bilmeden yazılım yapamazsınız. Hatta çalıştığınız alana göre matematiğin yanına fizik,kimya,biyoloji vs çok daha fazlası gerekir.
Bunları yazdım ama işin üniversite kısmı çok farklı. Bir kere üniversite bitirmeden mühendis olunmuyor. Ama kamuda çalışmayacaksanız eğer özel sektörde developer olunabilir. Zaten büyük şirketler diplomadan ziyade size verilen işi yapıp yapamayacağınızı sorgular. Şimdi Türkiye’de üniversite okumaya gelirsek:
Benim görüşüm üniversitelerimiz sanki diploma yerine kurs sertifikası dağıtıyor. Çoğu yerde adam akıllı öğretim üyesi yok. Hoca olmadan bölüm açıyorlar. İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi, hadi belki İstanbul, İzmir, Ankara dan 1-2 yer daha desen toplam 3-5 tane güzel yer var. Bunların harici yerlerde de başarılı olunabilir ancak başarılı olmak için harcayacağınız efor da artacaktır. Şu da var. Çok iyi bir yerden mezun olsanız dahi şirketler peşinizde koşmaz. Ama okulunuz ulaşabileceğiniz şirket miktarına etkilidir. Eğitim sistemimiz insanları ilgi alanlarına göre mesleklere dağıtamıyor. Çünkü insanlar hangi mesleği sevdiğini anlayana kadar üniversitenin ortası- sonuna geliyor. Siz bu açıdan şanslısınız. Daha 13-14 yaşında böyle bir ilginizi keşfetmişsiniz. Kendini iyi bilen, neyi sevdiğini, ne üzerinde çalışmak istediğini bilen her zaman önde olur bunu unutmayın.
Bunların haricinde değinmek istediğim bir şey daha var. Programlamayı çok sevebilirsiniz. Bu sizin işiniz, hayatınız olabilir ancak bunun yanına birşeyler koymanız gerek. Kültürel,sanatsal ilgi alanları da bulmak kendimizi geliştirmek gerek. Çünkü her şeyimiz bilgisayar değil.
Son olarak yazdıklarım negatif görülebilir ancak burada önemli olan şeyin buna nasıl baktığınız olduğunu belirtmek isterim. Üniversitenin katkısı sadece meslek değildir. Hatta çoğu şeyi de öğrenemezsiniz. Öğrenme ve yenileme süreci hayat boyudur. Kendinizi geliştirmek, analitik düşünmek, sorgulayıcı ve doğruyu arayan bir kimlik kazanmak vs durumlar için üniversite güzeldir. Üniversite bitirmiş, bu forumu da hobi için kullanan bir abiniz olarak tavsiyelerim bunlar.
Ya bence bizim milletin cahil kesimine has olan bir kafa yapısına göre gidiyorlar herkes okusun iyi tamam güzel o kısım ama okuyan herkese de iş olanağı sunmuyorlar mesela arkadaşımın amcası almanyada yaşıyor onun kızı okulunu bitirdiği gibi devlet iş vermiş (lise yi mi üniversteyi mi bitirdiği gibi onu soramadım ayıp olur diye) verdiği iş öyle ahım şahım bir iş değil ama sonuçta iş vermiş (huzur evinde çalışıyor) bizde dayın olmadığı sürece işleri hep yokuşa sürüyorlar üniversteyi bitirdin yüksek lisans (artık zorunlu gibi bir şey) master doktora falan istiyorlar (kim gelirse gelsin başa bu böyle yerleşmiş değiştirmek imkânsıza yakın)
İş beğenmezlik olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de iş olanağı kısıtlı ve çok komik tutarlar karşısında gece gündüz çalışmanız isteniyor(Adeta köle gibi).
benden sana dua olsun o zaman. Ne işsiz kal ne parasız. İnan bana işsiz kalmanın zorluğunu hem bekarken hemde özellikle evliyken Allah yaşatmasın. He tut ki yaşadın. Beni hatırla, beni bul (:
Iş beğenmiyor değil maaş az. Asgari ücret ile tek kişi anca geçiniyorsun zaten. Vergiler desen yerli uçak olmuş bir şarkı sözü der ki; “vergileri indir lütfen nası sevişiceez nası sevişiceez” sevişmek değil derdim konuyla alakalı aklıma bu geldi. Halk olmazsa bu devlet nereye abdest bozacak arkadaşım!
Maaş konusuna lafım yok. Gelir ve Gider arasındaki dengeyi ülkemiz de korumuş olsak bu tarz dertlerin zihnimizi kurcalamasına gerek kalmazdı. Her yıl maaşıma enflasyon oranında bir adet zam alırken yaşamsal faaliyetlerimi gerçekleştirebilmek için yapmam gereken harcama kalemlerinin hepsine enflasyon+muhtelif zam eklenince hem zam almamış oluyorsun hemde maaşın yetersiz kalıyor.
Buraya lafım yok. Zamanında 3 iş yerinde birden çalıştığım için anlayışla karşılıyorum. Ama yapılacak şey çok açık. Evde oturmak yok. Koşturacağız. “dövlet bize bohmiyir” diye ağlamayacağız. Ağlamak vakit kaybettirir bize hiç bir şey kazandırmaz.
Ama bu durumun üstesinden gelip atlatabiliyorsunuz. Dediğim gibi çalışır çabalarsanız bu durumu değiştirebilirsiniz.
Dostum merhaba, ben de liseden yeni mezun oldum. Hangi lisedesin nasıl bir lisedesin bilmiyorum ama emin ol lisede ders harici bir şeyler yapmak için çok fazla vaktin var. Ben de 9. sınıf iken ilgim olmasına rağmen hem saçma birkaç önyargı hem de üşengeçlik yüzünden hiçbir şeyi ilerletmedim while fonksiyonuna kadar gelip bırakmıştım, emin ol bırakmamış olsaydım şu an ciddi manada ilerlemiştim. 12. sınıfta bilgisayara vakit ayırmaman lazım kesinlikle ama 12’ye kadar hem sosyal hayat hem yazılım hem ders gayet iyi götürülür. Senin 12’ye kadar yazılım harici yapman gereken tek şey geometri ve Türkçeni sağlam tutmak.
Bu sıkıntı hepimizde var nerdeyse : D eğer trde iş bulmak istiyorsan maalesef iyi bir ünide okumak zorundasın çünkü trde ne yaoabildiğine değil hangi universiteden diploma aldığına bakıyorlar bunun için şöyle yap örnek veriyorum
3 saat ders
2 saat kodlama
Gibisinden kendine göre bir program yap 9. Sınıfta olduğun için günlük 3 saat ideal bir saattir yetecektir ama 10. Sınıfın yazından itibsren bu saati arttırman gerekecek programıda ona göre ayarlaman gerekecek eğer sıkılmadan kendini zorlarsan başarırsın test çözmek sıkıcı olsada bir kaç haftaya alışıyorsun ve şu kadar test çözdükten sonra kod yazacağım diyerek kendini şartlandırırsan daha kolay olacaktır
bir şarkı sözü der ki; “vergileri indir lütfen nası sevişiceez nası sevişiceez” sevişmek değil derdim konuyla alakalı aklıma bu geldi. Halk olmazsa bu devlet nereye abdest bozacak arkadaşım!