Kötü notlar almak

Bu forum bana biraz samimi geliyor. Ondan buraya konu açıyorum, hata ettiysem özür dilerim.

Bugün ders işlenmediği için okula gitmemiştim. Edebiyat sınavım okunmuş ama hoca beni sormuş, ben de olmadığım için bizimkiler yok demiş ve hoca benimkini söylememiş.

10-12 soru falan vardı. Ben minimum 50 bekliyorum, hatta soruların %80’ini yaptığıma inanıyorum ve 80 dahi bekliyorum…

Ama eminim ki minimum 50 aldım. Ki edebiyattan 50 almak bana göre iyi. Neyse. Hoca notumu söylemeyince çok kafaya taktım. Hoca yüksek olsa söylerdi. Ama çok düşük değil eminim.

Edebiyat dersine pek katılmıyorum. Sizce hoca neden notumu söylemedi?

Bir de, kötü sınav notlarıyla nasıl baş edebiliriz? Baskı falan yapılmıyor ama beni çok üzüyor.

Canımı sıkan bir şey olduğunda dönüp bir bakıyorum ne yaşadığıma. Eğer gerçekten bir şeyler kaybettiysem; asla gerçek bir şeyler yansıtmayan ve yansıtmayacak olan lanet bir kağıt parçasında 50-60 yazmasından ziyade kendimi geliştirmeye ayırmam gereken vakti kaybettiysem, boş zamanımı değerlendiremediysem, mutlu olarak geçirmem gereken vakti kaybettiysem işte buna ve bunun gibi şeylere üzülürüm. Üzülmek elimde olan bir şey değil ancak üzgün de olsam o an ne yapacağım hala bana bağlı, o yüzden bir telafi, bir çözüm yolu ararım.
Çalışıp da düşük not aldıysam bu elbet benim de moralimi bozar ancak günün sonunda boşvermesini bilirim çünkü elimden geleni yaptığımı bildiğim için vicdanım rahat olur.
Ama tabii bazı şeyler olur, asla unutamayız. Zayıf noktamıza denk gelir. Mantıken kafaya takılmaması gereken bir şeyi istemesek de zihnimizden çekip atamayız. Gün sonu gelir, ertesi sabaha uyanırsın ve hala o şeyden kurtulamazsın. İşte o zaman yapacak bir şey olmaz genelde ancak senin yapabileceğin bir şey var, çalışmak. Eğer notların yükselene kadar nefes alamayacaksan çözümü açık, çalışmak. Asla sihirli bir şeyler olmayacak notlarının yükselmesi için. Çalışmaktan başka çaremiz yok, çalışmalıyız. Baş etmemiz gereken her dert için geçerli bu.
’Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak. Servet ve onun tabii neticesi olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır."

5 Beğeni

Bir öğretmen olarak şunu tavsiye edebilirim, bir şekilde öğretmenine ulaşıp ona sorabilirsin notunu. Arkadaşlarına açıklamama sebebi çok olabilir. İlla kötü not olması gerekmez. Ayrıca şunu da öneririm mesela. Edebiyata ilgin olmasa da öğretmenine edebiyatla ilgili bir program yapabileceğini söyleyip fikir isteyebilirsin. Böyle şeyler öğretmenlerin ilgisini çeker.

1 Beğeni

Hocam şimdi hocama sordum. Dedi ki: yok canım ne alakası var, kandırmışlar seni, kanma hemen dedi.

  • Bazen geri dönüşü olmayan hatalar yaparız. Bu hatalar bizleri her ne kadar üzse de, bizler yapmış olduğumuz hataları ardımızda bırakıp yolumuza devam etmeliyiz.

  • Yapılan hata, telafisinin yapılması gereken bir hata ise, telafi etmek için çabalamalısın. Örneğin bir ormanı ateşe verdiğinde, onu söndürmen gerekir. Aksi taktirde sana vereceği zarar git gide büyüyecektir.

  • Kendimden örnek verecek olursam, üniversitenin daha ilk döneminde Matematik dersinin vizesinden 41 aldım. Orada pes etmiş olsaydım, bu defa dersten kalıp başıma daha büyük bir iş açacaktım. Bu yüzden dersin finaline biraz daha iyi hazırlandım ve dersten geçtim. Böylece yapmış olduğum hata sadece not ortalamamı düşürdü, ama dersten kalmadım.

  • Yapılan hataların telafilerini neden yapman gerektiğini anlaman lazım. Bunun için de yaptığın hata hakkında ve hatayı yaptığın ‘yol’ hakkında bilgi sahibi olmalısın. Mesela bu derslere neden çalışıyorsun? Hayalin nedir? Pilot mu olmak istiyorsun? Bunu sorgulamalı ve tekrar tekrar vurgulamalısın. Bu dersten düşük almak seni pilot olmaktan alıkoyacak mı? Yoksa sadece küçük bir sıyrık mı? Bunun analizini yapman lazım.

  • Bazı noktalarda mükemmeliyetçi davranmamakta fayda var. Örneğin pilot olmak için çabalarken, “Tüh ya ortaokulda hiç takdir belgesi alamadım.” gibi bir bahane ile pes etmek oldukça yanlış olacaktır. Öyleyse, bir dersten düşük almak veya birden fazla dersten düşük almak da seni yine durdurmasın. Çünkü hedefe ulaştığında ne kadar çok ‘zikzak’ çizdiğinin bir anlamı kalmayacak. Sen vazgeçmemeye özen göster.

  • Ben de bir zamanlar düşük aldığımda bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum ve bir kaç forumda insanların yorumlarını okumuştum. Genel olarak çözüm şu:

  • Bir hata yaptığında neyi kaybettiğini bil, ama pes etmeyip yoluna devam ettiğinde de ne kazanacağını bir düşün. Başarısızlıklara tahammül etmeli ve vazgeçmeden yoluna devam etmelisin. Çünkü şu an hayatın tam olarak içindeyiz, ve bu hayat yaşayarak öğrenilen bir sınav. Öyleyse şu hayatta yaptığın, yapmakta olduğun ve yapacağın hataları kendin için birer ‘deneyim’ olarak gör ve yoluna devam et.

4 Beğeni

Altın değerinde tavsiyeler :yellow_heart:

2 Beğeni

Kıymetli dostum ve 40 yaş altındaki kardeşlerim(ehühehehüehe)

Sakın elinizde olmayan koşullar işin kendinizi suçlamayın. Turkiye dahil, tüm ülkelerdeki eğitim sistemleri, bildiklerinizi unutturmak ve özellikle başta matematik/fizik/kimya olmak üzere sizi bilimsel gerçekleri öğrenmekten soğutmak üzere profesyonel şekilde planlanıyor.

Amaç sizi aptallaştırıp kolayca yönetmek. Akıllı insanları yönetemezler çünkü. Çünkü onlar yönetilmez, onlarla ortaklık edilir. Günümüz insan türüyse, hatta uzun bir süredir ama özellikle bugünün homo cinsinin sapiensleri ise daha da gerizekalı bu konuda.

O yüzden sakın fucktrıboktan sebepler için kendinizi en ufak şekilde dahi karamsarlaştırmayın.

İçinizdeki yenilmek bilmeyen, sürekli öğrenip, anlamak isteyen, “yönetilmek” değil, en kötü ihtimalle bile ortaklık etmek isteyen meraklı, sabırsız ve daima yaşam dolu çocuğu yaşatmaktan vazgeçmeyin.

Hiçbir puan sistemi, uzun süreli bellekli canlıları yargılayamaz, zaten anlamlı bir ölçüt de olamaz. Düşünebilen her canlının anlama hakkı, var olan her canlının varoluş hakkı zaten var olduğu için vardır. Kimsenin size ait olani sizden almasına izin vermeyin, boyun eğmeyin.

Hele de siz Türk Çocukları, atanızı düşünün, kendinize gelin, çok da iplemeyin. Sizin Atanız, kendisine fesli diye dalga geçildiği için, bir alafranga baloya Yeni Çeri kıyafeti ile gidecek kadar haşin, Padişaha en doğru komuta kademesini önermesine rağmen Padişah dinlese de çakalca onu oraya atamamış, gözden çıkarılmış olsa da ve Lordlar Kamarası’nda “Sultanla beraber idare edilebilir yığın”(Disraili) ya da “yok edilmesi gereken barbarlar”(Gladstone) olarak ifade edilip yok oluşuna kesin bakılan bir milletten, “Edirneye kadar vermezsek durmayacaklar” denilen bir millet yaratacak akadar da büyük bir adamdır.

Tarihte sizin atalarınız kadar ölümle burun buruna olup, müthiş şeyler başarmış millet sayısı 2’yi, 3’ü geçmez. Kendinize gelin.

“Âcizler için imkansız, korkaklar için müthiş gözüken şeyler kahramanlar için idealdir.”

5 Beğeni