Bilgisayar mühendisliği yazılır mı?

Aslında benzer bir konu olduğu için açıp açmamam gerektiğini bilemedim, yaşadığım bir kararsızlığı paylaşmak istiyorum sizle rica ederseniz. Muhtemelen çoğunuzdan gencim, bu yıl YKS’ye girdim ve sayısal alanda 1500 küsür sıralamaya girdim. Hep bilgisayar mühendisi olmak istemişimdir, ama bu mesleği çok irdelemedim asla, nasıl olduğunu falan araştırmadım. Sizle, bu forumla çok vakit geçirdim vaktinde. Kendi kendime küçük ya da büyük başarılı ya da başarısız projeler yaptım, kendi yolumu kendim çizdim, bir eğitim ya da kurs gibi bir şey almadım ya da takip etmedim ama yaptığım şeylerden çok zevk aldım, bu forumda yazmaktan ya da konuları okumaktan da. Bundan dolayıdır ki bilgilerim de ihtiyaçlarım kadar ve zamanında duyduğum ihtiyaçlarım doğrultusunda. Bir şeyi hobi olarak, boş zaman aktivitesi olarak, profesyonel olarak yapmamak güzel aslında. Ama geçinebilmek, iyi bir maaş almak, iş bulabilmek de önemli. Şuanki sıralamam itibari ile iyi bir üniversitenin -sanırsam öyle, benim bilmediğim ama gerçekten iyi bir üniversite varsa affola- bilgisayar mühendisliği tutmuyor. Büyük üniversitelerin elektrik elektronik mühendislikleri tutuyor olması lazım ama hiçbir şey bilmiyorum o bölüme dair, sevip sevmeyeceğime dair en küçük bir fikrim yok. Hatta sonuçlar açıklanana değin o bölümü düşünmemiştim bile, sonradan bilgisayar mühendisliğine yakın bir dal olduğu için seçeneklerim arasına aldım. Çevrem ise benden apayrı konuşuyor, beni yaşadığım ikileme de bu düşürüyor. Mühendislerin iş hayatının çok ama çok çetin olduğunu, çok düşük ücretlere çalıştığını ve torpilin çok etkili olduğunu söyleyip duruyorlar. Üniversite hayatında bile rekabetin olduğu, hatta tabiri caizse arkadaşın arkadaşın altını oyduğunu söylüyorlar. Benim de bu durumla başa çıkamayacağımı düşünüyorlar, belki de çıkamam haklılardır. Ve bunu diyen çevrem, garanti atanırsın ve yüksek maaş alırsın diye olanca gücüyle beni tıp fakültelerine yöneltiyor. Ben de son çare olarak buradaki forum yazarlarını bilgili ve büyük abiler olarak gördüğüm için buraya yazmak ve bilgili yazarların fikrini almak istedim. Şunu yaz ya da bunu yaz demenizi beklemiyorum ama cidden bu kadar kötü mü mühendislikte durum? Ya da “kendini geliştirirsen iyi para kazanırsın” lafı tam olarak neyi kast ediyor? Kendini geliştirmek ne? Nasıl geliştiriyoruz? Nasıl network oluşturuyoruz? Gidenler ve iyi para kazananlar şanslı ve çok küçük bir kesim gibi geliyor bu kendini geliştirme olayı bende çok altı boş bir kavram olarak kaldığı için. Mühendislik yazmak geleceği riske atmak ya da çöpe atmak mı? İyi akşamlar dilerim herkese.

Sıralaman çok iyi genç kardeşim tebrik ederim.

Merhaba. Bu sene ben de YKS’ye girdim. Bölüm hakkında tercihler hakkında fikir verecek malumata sahip değilim. Sınavımın ciddi başarısızlıkla sonuçlandığını ve senin başarının yanında ne kadar ufaldığını da gözeterekten. Tebrik ederim.

Ancak buradaki mevzu hakkında bir şeyler söyleyebilirim. Vaktinde bu forumda vakit geçirmiş olman ve yaptıklarından zevk almış olman harika bir şey bu arada.

Ben ortaokul sondan beri -pandemi zamanlarına denk geliyor- kendimi bir bilgisayar programcısı olarak geliştirmeye çalışıyorum. Sebebi en temelde merak. Seviyor olmak. İlgi duymak. Bir de şunun farkındaydım herhangi bir işi mümkün olduğu kadar genç yaşta öğrenmek çok şey fark ettirebiliyor. İnsanın sevdiği meşgalesi olmadıktan sonra hayat anlamsız bence. Bir de o meşgalede fark yaratabiliyorsan, egonu besliyorsa, gelişimini görebiliyorsan resmen hayata bağlayabiliyor. Bu konu hakkında daha önce böyle bir post yazmışım. Mutlaka okumanı tavsiye ederim. Deminki postu ararken bu konu gözüme çarptı. Bunu da okuyabilirsin.

Öyleyken böyleydi. Diploma notum 89 benim. Lisede sınavlarımı iyi geçiriyordum. Matematik ile iyi geçinmeye çalışıyordum. Dersleri avoid ettiğim anda direkt kendimi geliştirmeye harcıyordum vaktimi. Hafta sonlarını iyi değerlendiriyordum. Bu yalnızca progamlama adına; forumda takılmak, proje yapmak, dokümantasyon okumak vb. için değil. Aynı zamanda satrançta da kendimi geliştiriyordum. İngilizcemi geliştirmeye çalışıyordum. Kitap okuyordum. Spor yapıyordum. 10. sınıfta FLL 2022 yarışmasına katıldım. Vizyoner bir hocamız vardı okula bu tür aktiviteleri kazandırma, bu kültürü verme çabasındaydı. Bir Anadolu lisesi için büyük bir şey bence. 11. sınıfta da aynı hoca vesilesiyle Teknofest’e katıldım. Bir senelik uzun soluklu bir süreç ve bana çok şey kattı. Kendi kategorimizde Türkiye 9. olduk bir de en iyi sunum ödülü aldık sürpriz oldu.

Şimdi bunu nereye bağlayacağım. “Kendini geliştirirsen iyi para kazanırsın” ne anlama geliyor diye sormuşsun. Buna değineceğim. Kendini geliştirmek ifadesi aslında itibarsızlaşmış bir ifade. Asla pes etme denir ya aynı onun gibi. Sürekli kendimizi geliştirmemiz gerektiğini işitiriz zaten. Fakat bunu işitmekle kalmayıp gerçekten yaptığı zaman insan anlıyor ki kendini geliştirmek sadece bir para kazanma stratejisi gibi ucuz bir şey değil. Kendini geliştirmenin içinde birçok şey var. Kendini geliştirmek “sen” olmaktır. Sen, sen olarak kendini geliştirmiş bir birey olduğun zaman, fark yaratırsın. Çünkü senden bir tane var. Fark yarattığın zaman kendini gerçekleştirdiğini hissedersin. Bu mutluluk verdiği gibi güçlü bir birey olma yolunda önünü açar. Finansal özgürlüğüne kavuşmak gibi hedefler bu önü açıklığın üzerine inşa edilegelir.

İçinde yaşadığımız devirde insanlar kıyma makinesi gibi eğitiliyor. Gerçek hayatta ayaklarımızın üzerinde durmamızı sağlayacak tüm donanımları bize eğitimin vereceği yönünde bir zan var. Eğitim hayatımız boyunca bize verilen komutları yerine getiriyor, önümüze koyulan levelları tek tek geçmeye çalışıyoruz. Her sene sınıf atlıyoruz. Konular zorlaşıyor. Finalde bir üniversite sınavı bossu ile karşı karşıyayız Sonrasında üniversiteye gideceğiz ve meslek sahibi olacağız. Bu paradigmayı bütün insanlar uyguluyor. Bir sürü yazılım mühendisi, inşaat mühendisi vb. bölümlerden mezun insan var. Yığınla var. Bir sürü var. Buna rağmen çok azı fark yaratabiliyor. Ve fark yaratabilen insanlar da hep Boğaziçi, ODTÜ vb. mezunu değil. Sütçü İmam’da da vardır fark yaratan. İşte bu fark yaratmak meselesi kendini geliştirmekle ilgili bir şey. “Kendini geliştirirsen iyi para kazanırsın,” diye bir söz işitmişsin ya, bu yüzden işte. Mevzu bununla alakalı. Sütçü İmam’daki adam mezun olduğunda ben 10 yıldır kod yazıyorum dedikten sonra isterse İngilizce öğretmeni olsun, kendini geliştirdiği için o tecrübe hayatı boyunca onu terk etmeyecek. Kod yazan bir İngilizce öğretmeni olacak o. Bu bir özellik. Ve dediğim gibi bu olaya sadece profesyonel kariyer olarak bakma. Kendini geliştirmenin içinde çok şey var. Ne istediğini bilmek de kendini geliştirmekle alakalıdır. Hayata bakış açısı da, vizyon da, sosyal prestij de…

Finalde diyeceğim o ki muhteşem bir sıralama yapmışsın. Bilgisayar mühendisliği disiplinini kendinle özdeşleştirebiliyorsan, ilgi duyuyorsan, seviyorsan, merak varsa bu bölümü kendini geliştirmekte bir basamak olarak kullanabilirsin. 4 yıl boyunca hem üniversitedeki birikimden ve disiplinden faydalanırsın hem de merakının açtığı yolda kendini geliştirirsin. Bir de o sıralamayla gireceğin üniversitelerde kendin gibi bir sürü insanla karşılaşacağını düşünüyorum. Akran öğrenimi güzel bir şey. Birbirinizi bulursunuz, beraber gelişirsiniz.

Yani bu gibi sorulardan önce cevaplanması gereken daha önemli bir soru var: Sen ne istiyorsun? Başta işin bu noktasıyla ilgili malumatım olmadığını söyledim ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim bu bahsettiğin problemler herhangi bir sektörde herhangi bir disiplinde de problem zaten. Herkes maaş kaygısında, herkes iş hayatının çetin olması, torpil, yalakalıklar, vesaire vesaire… Sen fark yaratmaya, kendini geliştirmeye bakmalısın. Çok iyi bir sıralamaya sahipsin, bunu da üniversite aracılığıyla kendini geliştirmek için bir basamak olarak kullanma fırsatın var. Açıkçası yazacağın hiçbir bölüm sana bu kaygılarını giderme garantisini vermeyecek.

Bizim toplumun bir karakteristiği var. Herhangi bir şeye başlarken “bugün başladım, geç mi kaldım” gibi hayatı kaçırma kaygısı söz konusu oluyor. Bu soruyu senin benim sormamız ayıp. Biz çok genciz. Kimi insanlar hayatta ne yapmak istediğini (başta söylediğim “meşgale”) 25 yaşında filan buluyor. Ona rağmen harikalar yaratabiliyorlar. Hiçbir şey için geç değil. Önemli olan mentalite, bakış açısı.

Bunu senden başkası bilemez.

1 Beğeni

bence yazmak için yeterli.

seni tanımıyoruz zaten kendin de kendini tanımıyorsun
bilgisayar mühendisliğini araştırmadın bilmiyorsun; ama diğer meslekleri de bilmiyorsun. Bilmenin de pek imkanı yok zaten. Bu yüzden ne seçersen seç şans olacak.

eğer çevrende senden on yaş büyük (meslekte beşinci yılı falan olan) seni az çok tanıyan birileri varsa onlara “senin mesleğini seçeyim mi” diye sor. Mesela elektronik mühendisi ise onu sor “yapılır mı bu iş” diye. o kişiye bilgisayar mühendisliği sorma. sormadan anlatırsa kibarlık olsun diye dinle ama (:

Bir de hep şunu düşünüyorum. türkiye de niş bölümleri seçmemek lazım. (mekatronik müh. biyo bilmemne müh. yazılım müh. yapay zeka bilmemne) doğrudan gidip makina, elektrik, kimya, inşaat, bilgisayar vb. daha temel mühendislikler seçilmeli. (türkiye de çalışacaksanız)

kolay gelsin.

1 Beğeni