Yepyeni bir mülakat deneyimi

Dostlar selamlar. Burada birkaç mülakat deneyimimi paylaşmıştım. Yeni bir mülakat ile yine sizlerleyim. Normalde 2 mülakat deneyimimi paylaşacaktım ancak önce ilerlemeyen mülakat sürecini yazayım sonrasında olumlu olan, işi aldığım mülakatı yazarım dedim ama biraz üşendiğim için olumlu olanı daha sonra paylaşacağım.

TL;DR
İkisi teknik toplamda üç mülakata girdim. Süreç yaklaşık 3 ay sürdü ve sonunda ghostlandım.


Öncelikle yeni nesil tarafından “ghostlamak” olarak isimlendirilen durumu yaşadığım mülakatı anlatayım.
Bu arkadaşlar bana Linkedin’den ulaştılar. Bana uygun olabilecek bir rol için birini aradıklarını söylemişlerdi mesajlarında. Ben de hem mülakat deneyimi olur, hem de değişiklik iyidir diyerek görüşmeyi kabul ettim. Sonrasında bir calendly linki yolladılar. Linkten görüşmenin tarihini ve saatini seçtim. O gün, o saat geldi ve görüşmeye katıldım. 5 dakika kadar bekledikten sonra bana linkedin’den ulaşan kişi toplantıya katıldı, bu kişinin adı Michael olsun. Görüşmeyi ingilizce gerçekleştirdik. İlk mülakatta ne konuşuldu tam hatırlayamıyorum. Michael teknik olarak bilgiliydi. Kendi çalıştığı şirketlerden vs bahsetti. Şirketler hepimizin bildiği büyük şirketlerdendi. Aşağı yukarı “Merhaba ben Michael. A, B ve C şirketlerinde çalıştım. Sonrasında C şirketinden ayrılıp bu şirketi kurdum” gibi bir cümle kurdu. Bu cümle bana garip geldi nedense. Ben pek ilgilenmiyordum yani bu bilgilerle. Her neyse bu görüşmede maaşı da konuştuk. Özellikle Türkiye şartlarında hiç de fena olmayan bir maaş söylendi. Bir sonraki aşamanın teknik mülakat olacağını, mülakatı yapacak kişinin (adı Robert olsun) bana mülakat linkini ileteceğini söyledi ve klasik kapanış konuşması olarak hoşçakal kendine iyi bak gibi şeyler söyleyip toplantıyı bitirdik.
2 hafta kadar teknik mülakat linki gelmedi. Sonrasında ben biraz süreci itmek zorunda kaldım ve Michael’a mail attım. Yoğun olduklarını, en kısa zamanda görüşmeyi ayarlayacaklarını söyleyip özür diledi. Bu mailleşmeden birkaç gün sonra da Robert toplantı mailini attı. O gün, o saat geldi ve yine toplantıya girdim. Klasik python, django teknik mülakatıydı. veri tipleri, mutable ve immutable tipler, django orm’de n+1 problemi, caching gibi konuları konuştuk. Mülakat sonunda son bir aşama daha olduğunu, onun da system design mülakatı olacağını söyledi. Yine aynı şekilde hoşçakal kendine iyi bak gibi kapanış konuşmaları yapıp toplantıyı bitirdik ve ben system design mülakatını beklemeye başladım. Bu aşamaya gelene kadar hiç heyecanlı değildim çünkü zaten defalarca yaşadığım aşamalardı bunlar ama system design mülakatı heyecanlandırmıştı. Heyecandan kastım hem “merakla beklemek” hem de “endişeli” bir heyecandı. Her neyse, yine 2-3 hafta daha bekledikten sonra süreci itmek zorunda kaldım ve önce Robert’a mail attım. Robert konunun artık kendisiyle alakalı olmadığını, feedback’ini verdiğini ve sürecin artık Michael ile yürüyeceğini, onunla konuşmam gerektiğini söyledi. Sonrasında Michael’a mail attım. Michael kendisinden kaynaklı bir gecikme olduğunu en kısa zamanda görüşmenin ayarlanacağını, David’in bana mail atacağını söyledi. Bu mailden sonra 1 hafta geçti ve David toplantı tarihini mail attı. Toplantı saatinden 1 saat kadar önce David bir Figma daveti yolladı. Yine o gün, o saatte toplantıya ve Figma davetine katıldım. David ile ufak bir sohbetten sonra figma üzerinden system design yapmaya başladık. Buradaki case şöyleydi:

  • 1 milyonun üzerinde kullanıcısı olan bir müzik platformu
  • kullanıcıların 200bini aktif olarak kullanıyor
  • streaming yok, sadece müzik indirme ve arama olacak

bunlar dışında ufak tefek detaylar vardı tam olarak hatırlayamıyorum şu an.
Burada yalnızca 30 dakika süremiz olduğundan mükemmel bir tasarım beklemiyorlardı doğal olarak. Elimden geldiğince iyi bir system design yaptım. Mülakat sonunda David “pek çok konuya değindik, bence 30 dakika için gayet iyiydi” gibi bir yorum yaptı ve yine aynı şekilde kapanış konuşması yapıp mülakatı bitirdik.
Bu mülakattan sonra yine 1-2 hafta daha bekledim. Sonrasında yine Michael’a mail attım. Michael “system design mülakatında da gayet iyi olduğun feedbackini aldım. Son olarak şirket kültürü, şirket vizyonu gibi konuları konuşacağız, bana müsait olduğun günleri ve saatleri söyler misin” gibi bir mail attı. Maile aynı gün içerisinde cevap verdim ama hala bir dönüş alabilmiş değilim. Sanırım yaklaşık 1 ay oldu ama hala bir gelişme yok :smiley: .

Düzenleme:
Burada yazmaya üşendiğim mülakatı şurada yazdım.

4 Beğeni

Cesaretin ve azminden ötürü tebrik ediyorum. Bu konuda güzel örnek ve ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. Daha önceki mülakat deneyimi hususunda yazdığın yazıları da ilgiyle okumuştum. Yolun açık olsun kardeş, hakkında hayırlısı olsun

1 Beğeni

Keyifle okuyorum. Ülkenin bir kısmı kurumsal, bir kısmı aile şirketi bir kısmı saldım çayıra şirketi olduğundan gerçekten mülakatta kimin ne aradığını gerçekten merak ediyorum. Ve bunu bu kadar eğlenceli anlatan birilerinin olması da güzel.

İş arama, iş değiştirme süreçleri eski günlerime götürdü. Şimdi olsa umursar yada heyecanlanır mıydım sanmıyorum. Hoş zaten o zaman da çok umursamıyordum.

Her neyse, sonucu da merak ettirdin, devamını da bekleriz kolay gelsin.

2 Beğeni

Teşekkürler hocam. Arada o mülakat postlarını açıp ben de okuyorum. Geçmiş mülakatlarda yaptığım hataları tekrarlamamaya çalışıyorum. İş öyle bir noktaya geldi ki artık sorulan soruları bile ezberlemişim, mülakatı yapan kişi soruyu sormaya başladığı an sorunun ne olduğunu anlayıp cevabını söylüyorum hemen. Aslında büyük avantaj bir yandan.

Teşekkürler hocam. birilerinin okuyor olması beni mutlu ediyor. Bunları yazmaktaki en büyük nedenim bu aslında. Hem sektöre yeni katılmaya çalışan arkadaşlara belki faydam dokunur, hem sizin gibi senior abiler eski günleri anar diye (:

bu şirket yabancı bir şirketti. yeni kurulmuş ve birkaç milyon dolar da yatırım almıştı. Mülakatına gireceğim şirketleri muhakkak önceden araştırırım işin içinde bit yeniği var mı yok mu bir göz atarım, öyle bir araştırma zamanı öğrenmiştim. her neyse, yabancılarda da çok bir şey değişmiyor sanırım. gerçi çoğunluğu Rus idi bu arkadaşların. belki iş kültürleri bizim iş kültürümüze benziyordur.

birazdan onu da ayrı bir konu olarak açacağım hocam.