Merhabalar,
YazBel veya yazılım ile ilgii olmasa da kişisel gelişim için bir konu açmayı istedim. Umarım konu kaldırılmaz ve cevaplara erişebilirim.
Ben, 14 yaşına girdikten 5 gün sonra hayatımın yönünü değiştirecek olan sınava gireceğim. 8. sınıfa geçtiğimden beri aralıksız çalışıyorum, ne yazılım, ne de oyun ile ilgileniyorum. Tabii ki inek gibi sadece ders çalışmıyorum, kafa dağıtmak için müzik dinleyerek yarım saatlik yürüyüşler yapıyorum.
Matematiği hallettim, sadece soru tiplerini görmem ve daha uzun süre boyunca başında durmalıyım. Konuyu, nasıl yapıldığını öğrendikten sonra geriye kalan tek şey soruyu anlamak ve onu çözmek. Bunları da hallettim çok şükür, her hafta deneme yapıyoruz ve 3 hafta boyunca üst üste matematikte 20 doğru 0 yanlış yaptım. Diğer dersler full zaten, onları boşlamıyorum ama üstünde çok durmuyorum, yanlış çıkınca da dikkatsizlikten oluyor.
Eğitim bakanımız, evladı yurt dışında okuyan, Türkçe’de dil bilgisi sorulmayacağını söyledi geçen gün yapılan CNN röportajında. Ne yapacağım şimdi ben? Türkçe’de nasıl dil bilgisi sorulmaz diye sorgularken sadece mantık-muhakeme ve paragraf çıkacağını bilmek üzücü. 2 konunun en detay ve “kazık” sorularından sorulacak maalesef.
Sorular kısa ve net olacak dedi yine aynı bakan kendi ağzından. Bu ay verilen örnek sorunun uzunluğu şu şekilde :
Yaw ben şıkları okuyana kadar sürem çöp oluyor, üstüne bir de bazı şıkları tekrar okuma gereği duyuyorum, ama ben bir soruya en fazla 1.5 dakika verebilirim. Veremezsem ne olur? Doğruyu boşuna çözmüş olurum.
Hem kısa, net olacak diyor, hem de örnek sorular tam tersinden ilerliyor.
Bir babanın isyanı vardı, geçen senelerde olan LGS ile ilgili. O sene 4000 örnek soru yayınlandı, çocuğu hepsini çözdü, anlamadığını hocalara sordu, öyle veya böyle yaptı. Sınavda ne oldu? Sorular ne mantık olarak, ne de kalıp olarak örnek sorulara benziyor. Verdiği zamana küfrederken çocuğu sürekli oturduğu için sandalyesi vs. kırılıyor :
Şu videolar bana mantıklı geliyor ama iyi bir liseyi kazanamazsam Ankara/Siteler’de bulunan mobilya fabrikalarında, leş gibi trafiği yüzünden ölme riskinizin olduğu bir yerde veya Ostim’de yağ/kir/talaş ile astım hastalığımla yüzleşeceğim.
O videolar :
Can Değer’i biliyorsunuzdur muhtemelen, günler sürecek hacker eğitimi veriyor. Hatta güzel bir anısını paylaşayım sizlerle :
Güvenlik testi yapmak için bir şirkete gidiyor. İnternet o kadar iyi ki 600 çalışanın her biri 1000MBPS hız ile işlem görebiliyor. Bu fırsat kaçmaz dedikten sonra LinkedIn’e DDoS attıktan sonra bütün şirket DNS ban yiyor :d Ardından durumu haber verip açıyorlar banı. Sonra devam ediyor ve yine ban yiyor. Son kez deniyor ve LinkedIn açığı buluyor.
(Bunu neden paylaştım bilmiyorum)
Dershaneye giden şanslı kesimdenim. Öğretmenlerimiz okul öğretmenleri yüzünden zor duruma düşüyor. Okul idaresi ders programı hazırlarken sözde EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ için dershaneye gidenlerin gitmemesi için uğraşıyor. Öğretmenler müşteri gibi yapıp dershaneyi arayıp saatleri soruyorlar. Ders programı da her hafta değişiyor ve dershane saatleri ile çakıştırıyorlar. Neymiş giden gitmesin gitmeyen zaten gitmiyor eşit olsun. Mantığa bak ya, ne kadar küfür etsek az. Eskiden okulu çok severdim, ama artık sevmiyorum, çoğu kişi için böyle.
@DrShahinstein benim gibi sınava girecek. Onun yaşadıklarını, düşüncelerini ve planlarını öğrenmek isterim.
Sizce ne yapmalıyım?